Bugün bilhassa bugün bazı şeylere başlamak istedim.
Tüm kaybettiklerimle, beni tanıdığın tüm yönlerimle, eski ben ile yani,başlamak istiyorum. Hayatın bir kenarından bir köşesinden.
Sanki tüm başlangıçlar o en keskin köşelerden başlamak zorundaymış gibi. Biraz acı bazen başlamak için yeterli olabiliyor. Biliyorsun.
Seninle konuşmalarımı, sesli sessiz sayıklamalarımı düşündüm. Ben aslında hep seninle konuşuyorum, kiminle konuşsam. Sanki sen de dinliyormuşsun gibi. Şimdi kişiliğimin bölünmüş olduğunu söylesen ne diyebilirim ki. Bir tarafım seninle konuşuyor ve olanı biteni sana anlatıyor. Misal çamaşırları asarken, biliyor musun, evden henüz çıkmıştım ki, araba çarpmış bir kedi gördüm. Karların üzerinde öylece yatırmışlar. Sanki uyuyor gibiydi öyle güzeldi ki ve öyle çok ağladım ki, gidene kadar ağladım , diyorum sana.Anlatıyorum. Evet sesli bir şekilde. Evet evde tek başıma iken. Sonra bugün yine aynı kediyi görüyorum ve diyorum ki sana, biliyor musun kedi hala aynı yerde öylece duruyor. İnanabiliyor musun kimse yerinden kaldırmamış. Bir kürek bulsam belki alıp gömeceğim onu. Öyle güzel ölmüş ki insanlar gömmeye kıyamadı demek ki, diyorum sana, bu kez içimden.
Sonra bir şeyler yazmaya karar veriyorum tüm ruhumla. Bu kez olabildiğince açık anlatmak istiyorum. Tıpkı seninle konuşur gibi. Tıpkı seni her özlediğimde yaptığım gibi.
Çünkü başka türlüsüyle hayatta kalmam o kadar zor ki.
0 yorum:
Yorum Gönder