Benimse masum gözlerim yok çocuk...
Temiz dudaklarını alnıma değdirip kaçıyorsun. Ellerinin sıcaklığı tutup bıraktığın yüzümde kalıyor. Ellerin kirleri sökmeye yetmiyor çocuk. Hiçbir şeyin farkında olmayacak kadar temiz yüreğin...
Uyurken yanına gelip, masallar anlatıyorum sana.Tek arkadaşımın sen olduğunu fısıldıyorum henüz kötü sözler işitmemiş kulaklarına. Ve her gece sana tutamayacağım oyun sözleri veriyorum. Sabah olduğunda hepsini unutuyorum...
Pencerelerin önünde her biri farklı renkte menekşeler var. Dökülen çiçekleri alıp avucunda ezmeyi seviyorsun. Renkler karışıyor birbirine. Öyle de mutlusun. Sana hüzün vermiyor yaprakların ölümü. Bilmez çünkü çocuk yüreğin, ölümü bilmez. Oyuna devam ediyorsun...
Azarlanıyorsun bazen, gülüyorsun. Hayat senin için henüz ciddiye alınmayacak kadar güzel.
Oysa ben kapılar kapandığında öteki tarafta kalandım.
Ben öfkelerden arta kalandım.
Ruhu bir mengeneye sıkışmış da kurtulma ihtimali olmayan, sonu gelmeyecek bir masala konuk olandım.
Bırakma beni çocuk...Adaçayı
0 yorum:
Yorum Gönder