Sonra kendisine kızdı. Hiçbir şey yapmadan daha ne kadar bu ıssız şehirde kalacaktı. Üstelik belki o da onu merak ediyordu. Belki de o kadar yoğundu ki. Aklına bile gelmiyordu. Ama o yatakta, o hiç kalkamadığı yatakta gitgide daha derine inen kadın artık hayatın tamamına karşı büsbütün bir isteksizlik duyuyordu.
Dudaklarındaki yaraları bir bir koparmaya başladığında hiç yaşamadığı bir hayatın hayaline kapıldı. Kaçıp gittiği hiçbir mülkünün olmadığı ama sevgiyle dopdolu olduğu bir hayat. Bunu da mektuplarına eklemeye karar verdiğinde güneş bugün hiç görünmemeye karar vermişti.
0 yorum:
Yorum Gönder